10:55 - Deprem ve Afet Bilinci Toplumsal Bir Reflekse Dönüşmeli
10:54 - Yeşilyurt Belediye Meclisi Mart Ayı Çalışmalarını Tamamladı
10:53 - Sadıkoğlu: “Üyelerimizin finansa erişilebilirliği daha kolay olacak”
10:51 - Keskin: “Esnafımız ‘Devletin malı beytül yetim hakkıdır’ diye hareket etmiştir”
10:50 - MTTB’li Gençler Sabah Namazında Buluştu
10:50 - Maskf’dan Başkan Güder’e Anlamlı Ziyaret
10:49 - AFAD İyileştirme Daire Başkanı Mustafa Esin, Vali Aydın Baruş’u Ziyaret Etti
15:19 - Mabem’de Lgs ve Yks Hazırlık Kursları Devam Ediyor
15:19 - Battalgazi İlçesi Mahalle Muhtarlarının Taleplerini Dinledi
13:45 - Genel Müdürler Doğanyol’daki Kentsel Dönüşümü Yerinde İnceledi
30 Ağustos Ortaokulu’nda hırsızlık iddaları üzerine üç öğrencinin üstlerinin çıkarılarak aranması iddiasına tepki gösteren Eğitim-İş MYK Üyesi Ahmet Güngör, “Okul idarecilerinin böyle bir adli vakıada üst araması, sorgulama vb işlemler yapmaları hukuka aykırıdır. Her durumda öncelikle çocuğun üstün yararının gözetilmesi temel hareket noktası olmak zorundadır” dedi.
Eğitim-İş MYK Üyesi Ahmet Güngör, İzmir Buca 30 Ağustos Ortaokulu’nda, bir öğrencinin parasının çalındığı iddiası üzerine, okul idaresince üç kız çocuğun üstlerinin çıkarılarak aranması, ailelerin şikayeti üzerine de idarecilerin açığa alınması konusunda bir açıklama yaptı.
Güngör, “Yaşanan olayın içeriğine ilişkin olarak çelişkili bilgiler yer almakla birlikte, iddialar son derece vahimdir. İddianın doğru olması halinde skandal bir olayın yaşandığı kabul edilmelidir. Okul idaresince kız öğrencilerin üstlerinin çıkarılarak arama yapılması hiçbir gerekçe dahilinde kabul edilemez bir uygulamadır” dedi.
“Bir okulda para çalındığına dair şikayet, adli boyutu olan bir vakıa olup, okul idaresince yapılması gereken işlem derhal durumu adli mercilere bildirmekten ibarettir. Olayın muhataplarının çocuk olması, adli merciler nezdinde de çocuğun yararı gözetilerek düzenlenmiş uluslararası sözleşmeler çerçevesinde yürürlükte olan özel soruşturma usulüne tabi olarak alanında uzman pedagog, rehberlik uzmanı vs. desteği altında gerçekleştirilmek zorundadır” diyen Güngör, okul idarecilerinin böyle bir adli vakıada üst araması, sorgulama gibi işlemler yapmasının hukuka aykırı olduğunu söyledi.
Güngör, şöyle devam etti: “Her durumda öncelikle çocuğun üstün yararının gözetilmesi temel hareket noktası olmak zorundadır. Sorumluluk merciinde olan konunun tüm muhataplarının eylem, işlem ve söylemlerinde son derece hassas davranmak zorunda olduğunu hatırlatmak gerekir. Eğitim-İŞ Sendikası olarak konunun takipçisi olacak ve yürütülecek süreci tüm merciler nezdinde yakından takip edeceğiz.”